DUA
DUA ANCAK ALLAH A DIR,ANCAK ALLAH TAN İSTENİR

MUAYYEN ZAMANLARDA OKUNACAK DUALAR

Berat Gecesi Duası

"Bismillâhirrahmanirrahim. Eûzu bi-afvike min ikâbike ve eûzu bi-ridâke min sahatike ve eûzu bike minke celle vechuke lâ-uhsî senâen aleyke ente kemâ esneyte alâ nefsike."

Anlamı:
"Ya Rabbi, cezandan affına sığınırım, gazabından rızana sığınırım, senden sana sığınırım, Zatın yücedir, seni övmek için kelime bulamıyorum, Sen kendini övdüğün gibisin."


İftarda Yapılacak Duâ

 

"Allâhumme leke sumtu ve bike âmentu ve aleyke tevekkeltu ve alâ rızkıke eftartu veli savmi ğadin neveytu fağfir limâ kaddemtu vemâ ahhertu."

Anlamı:

"Allah'ım! Senin için oruç tuttum, sana inandım, sana dayandım, Senin verdiğin rızıkla orucumu açtım. Yarının orucuna da niyet ettim, benim geçmiş ve gelecek günahlarımı bağışla."

Kurban Duâsı

Kurban Duası
 

Kurban usulüne uygun olarak kesmek için dikkat gösterilir. Bunun için kurban, kesileceği yere sürüklenmeksizin, zahmet vermeden getirilir, yol yanı yere getirilecek şekilde kıbleye karşı yatırılır. Kesecek olan kimse önce şu duâyı okur:


"İnni veccehtu vechiye lillezî fetara's-semâvâti ve'l-arda hanîfen vemâ ene minel-müşrikîn."

"Muhakkak ben, dinime tam bağlanarak, o yeri ve gökleri yaratan Allah'a yöneldim. Ben müşriklerden değilim." (En'am Sûresi, 79)


Kurban kesim işi bitince gidilir, iki rek'at şükür namazı kılınır, Allah'a hamd ve şükürde bulunulur. Peygamberimiz, kurbanı kestikten sonra iki rekat namaz kılınız, arkasından da Allah'dan ne dileğiniz varsa isteyiniz, buyurmuştur. Bu sebeple namaz kılındıktan sonra ayetten alınan şu cümlelerle duâ edip namazdan kalkılır.


"İnne salâti ve nusukî ve mahyâye ve memâtî lillâhi Rabbi'l-âlemîn."

"Şüphesiz benim namazım da, kurbanım da, dirilmem de, ölümüm de hiçbir ortağı olmayan, alemlerin Rabbi olan Allah'ındır."

Safer Ayında Okunacak Duâlar


 



Safer ayının ilk ve son çarşamba gecesi gece yarısından sonra, yeryüzüne nâzil olacak belâlardan biiznillah teâlâ muhafaza olmak için sabah namazından evvel dört rek'at nafile namaz kılıp birinci rek'atda, Fâtiha'dan sonra onyedi Kevser sûresi, ikinci rek'atda Fâtiha'dan sonra beş İhlâs-ı şerîf, üçüncüde Fâtiha'dan sonra bir Felâk sûresi, dördüncüde bir Nâs sûresi okuyup selâm verilip duâ edilecektir.

Keza safer ayının son çarşambasının gecesi veya gündüzü iki rek'at namaz kılıp birinci ve ikinci rek'atda Fâtiha'dan sonra onbir İhlâs-ı şerîf okunacak, namazdan sonra yedi defa istiğfar edip el kaldırıp onbir defa Salât-ı Münciye ve sonlarında


 

 

10 Muharrem'de Yedi Defa Okunacak Duâ


 

Yetmiş defa:

'dan sonra

Salat-ı tefriciye

İmamı Kurtubî Hazretleri şöyle buyurmuş: "Bir kimse, çok önemli bir işinin veya önemli bir dileğinin gerçekleşmesini, ya da üzerinde devam edip duran büyük bir belanın üzerinden çekilip gitmesi (kalkması) için "Salât-i Tefriciye"yi (4444) defa okuyup, bu mübarek Salâtü Selâm ile Yüce Peygamberimizi vesile edinse, hiç şüphe ve tereddüt yoktur ki, Yüce Allah, okulunun istek ve muradının olması için hayırlı bir sebeb yaratır ve ona muradını verir."


"Allâhumme salli salâten kâmileten ve sellim selâmen tâmmen alâ Seyyidinâ Muhammedinillezî tenhallü bihil ukadü ve tenfericu bihil-kürebü ve tukdâ bihil-havâicu ve tünâlü bihir-reğâibü ve hüsnül-havâtimi ve yustaskal ğamâmu bivechihil Kerîm ve alâ âlihî ve sahbihi fî külli lemhatin ve nefesin bi adedi külli ma'lûmin lek."

"Allahım! Bizim Efendimiz Muhammed'e (sav) kusursuz bir salât ve rahmet, mükemmel bir selâm ve selâmet vermeni diliyoruz. O Peygamber ki, onun hürmetine düğümler çözülür, sıkıntılar ve belalar onun hürmetine açılıp dağılır, hacet ve ihtiyaçlar onun hürmetine yerine getirilir. Maksatlara O'nun hürmetine ulaşılır, güzel sonuçlar O'nun hürmetine elde edilir. O'nun şerefli yüzü hürmetine bulutlardaki yağmur istenilir, Allah'ım, onun ehl-i beytine, ashabına da her göz kırpacak kadar zamanda (her an, saniye) her nefes alacak zamanda sana malum olan varlıklar sayısınca salât et."


 

Receb Ayında Okunacak Duâ


 

Receb-i Şerîf girdiği zaman Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-:

"Ey Rabbim! Bize Receb'i ve Şa'ban'ı mübarek kıl ve bizi Ramazan'a ulaşdır" (19) diye duâ ederlerdi.

Ayrıca Receb ayının birinden itibaren Ramazan-ı Şerif sonuna kadar her gün biner aded kelime-i tevhid okumalıdır


 


(19) İbn Hanbel, Müsned, 1/259.

 

Mi'rac Gecesi Namazı


 

Receb-i Şerifin yirmiyedinci gecesine müsâdif olan mübarek Leyle-i Mi'rac'da oniki rek'at nafile namaz kılınması müstahsen görülmüşdür. Her rek'at-da Fâtihâ-i şerîfeden sonra başka bir sûre okuyarak iki rek'atda bir selâm vermeli ve sonra yüz kere:

okumalı. Sonra yüz kere istiğfâr ederek yüz kere de Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimize salât ve selâm göndermelidir.

Gündüzünde de oruçlu bulunmalıdır. Ma'sıyete dâir olmaksızın yapılacak her duânın kabulü inâyet-i ilâhiyyeden umulur.

Leyle-i Kadir


 

Evvelâ iki rek'at namaz, her rek'atta Fâtiha'dan sonra yedi kere İhlâs-ı şerîf okunacak, selâmdan sonra yetmiş kere istiğfar edilecektir.

Sonra yine iki rek'at namaz, her rek'atda Fâtiha'dan sonra üç kere İhlâs, selâmdan sonra şu duâ okunacak:








 

Arefe Günü Duâsı


 

Peygamberimiz -sallallahu aleyhi ve sellem-: Arefe gününde en ziyâde şöyle derlerdi:




 

Arefe Günü Duâsı


 

Peygamberimiz -sallallahu aleyhi ve sellem-: Arefe gününde en ziyâde şöyle derlerdi:



 

Muharrem'in 1'inde (Senenin Birinci Günü) Okunacak Duâ


 

Senenin birinci gününde üç defa okunacakdır:



 

Muharrem Ayının Birinci ve Onuncu Günleri Okunacak Duâ


 

Her kim Muharrem ayının birinci ve onuncu Aşû-ra günleri sabahleyin üç kere bu duâyı okursa Allah Zü'l-celâl Hazretleri'nin o kimseyi tâ gelecek senenin Muharrem ayına kadar cemî' belâlardan emîn ve muhafaza buyuracağı rivâyet olunmaktadır.

Kadir Gecesi Yapılacak Duâ

"Allahumme inneke afuvvun kerîmun tuhibbul afve fa'fu annî."

Anlamı:

"Allah'ım, şüphesiz sen affedicisin, ikram sahibisin, affetmeyi seversin, beni affet." (Tirmizi, Daavat, 12)

Aşûra Gününün Faziletleri


 

Rubeyyı' binti Muawiz -radıyallahu anha-nın rivâyet etdiğine göre Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Ensârın köylerine Aşûre Günü kuşluk zamanı haber gönderdi ve: "Her kim sabahleyin iftar etdiyse günün geri kalanını imsak etsin, yani bir şey yemesin, her kim oruca niyyet etdi ise orucunu tamamlasın." (1) buyurdu.

Rubeyyı' -radıyallahu anha- der ki, biz artık Resûlullah'ın bu emrinden sonra Aşûra gününün orucunu tutardık ve küçük çocuklarımıza da tuttururduk ve onlarla mescide girerdik ve çocuklarımıza boyalı yünden oyuncak verirdik, bunlardan yemek için ağlayan olursa iftar vakti erişinceye kadar bu oyuncaklarla eğlendirirdik." (2)

Bakınız, Zaman-ı Saadette, Sadr-ı İslâmda müs-lüman evlâdlarına namaz ve oruç gibi ibâdetlere tâ küçükten alışdırmağa nasıl dikkat edilmiştir!
Çocukların oruç tutmaları hakkında cumhûr ulemaya göre bulûğa ermeyen çocuklara oruç vâcib değildir, müstehabdır demişlerdir. İmam-ı Şâfi'î'ye göre çocuğun oruç tutmağa kudret-i bedeniyyesi olursa alışdırmak için oruç emir olunur. Yaş haddini de yedi veya on yaş olarak ta'yin etmiştir. İshak'a göre oruç oniki yaşında emrolunur. Ahmed bin Hanbel'e göre ise on yaşında emir olunur.

Evzâî de: Çocuğun kuvve-i bedeniyyesine zaaf ârız olmaksızın üç gün üst üste oruç tutturulursa müstehab olur, demiştir.

Sarih ulemâya göre çocukların ibâdete alıştırılmaları için bu müstahsen addedilmiştir. Ve bunların vesile-i hayr ve bereket olacağını kabul etmişlerdir.

Şu kadar ki bu, neşv ü nemâ çağında olan çocuğun kuvve-i bedeniyyesine zaaf îrâs etmemek şartına bağlıdır. Çünkü sağlam mükellefe bile seferde meşakkatine binaen iftara müsaade edilmişdir. Allah'ın:



"Allah sizin için kolaylık diler, sizin için zorluk dilemez. " (3) buyurduğu da unutulmamalıdır.

Buhârî'nin İbn-i Abbas -radıyallahu anhüma-dan rivâyet ettiğine göre: Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Medine'yi teşrif buyurdukları vakit yahûdilerin Aşûra günü oruç tuttuklarını gördü ve:
"-Bu ne orucudur?" diye sordu. Onlar da cevâben:
- Bu gün iyi bir gündür. Bu gün Allah -azze ve cell-Benî İsrâîl'e düşmanlarından necât verdiği bir gündür; yani Fir'avn'ın şerrin'den kurtulduğumuz gündür, dediler, Resûlullah da:
" - Biz Musa'ya sizden daha yakın bulunuyoruz, buyurdu ve Mekke'deki gibi o gün oruç tutdu ve o günün oruç tutulmasını emir buyurdu. " (4)

Aşûra orucu hakkındaki fıkhî hükme gelince: Bu orucun vâcib değil sünnet olduğuna ulemânın ittifakı vardır. Yalnız ibtidâ-i islâmdaki hüküm hakkında ihtilâf edilmiştir. Bu oruç İmam Ebû Hanîfe'ye göre vâcibdi. İmâm-ı Şafiî'den gelen iki rivâyetin meşhuruna göre âşura orucu ilk teşrî' buyurulduğu zamandan berî kat'ıyyen vâcib olmayıp sünnet olarak devam edip geldiğidir. Şu kadar ki müekked bir sünnettir. Ramazan orucu farz kılındıktan sonra âşûra orucu müstehab olmuştur.

Bu günün faziletleri cümlesinden olarak, Allah'ın, Âdem -aleyhisselâm-ın tevbesini bu günde kabul ettiği ve Âdem'in bu günde 'Safiyyullah' olduğu, İdris -aleyhisselâm-ın yüce bir mekâna bu günde ref olunduğu, Nuh'u gemiden bu günde çıkardığı, İbrahim'i ateşten bu günde kurtardığı, Tevrat'ı Musa -aleyhisselâm-a bu günde indirdiği, Yûsuf'u zindandan bu günde kurtardığı, Ya'kub'un gözlerinin bu günde iade olunduğu, Eyyûb'un bu günde şifâya ka-vuşduğu, Yûnus'un balığın karnından bu günde kurtulduğu, Kızıldeniz'in Benî İsrail'e bu günde yarılıp geçtikleri ve kurtuldukları, Dâvûd -aleyhisselâm-ın bu günde mağfiret olunduğu, Süleyman'a bu günde mülk ve saltanat verildiği ve Muhammed -aleyhi's-salâtü ve's-selâm-ın geçmiş ve gelecek günâhlarının bu günde mağfiret olunduğu rivayet olunur. Dünyânın yaradılmağa ilk başlandığı, yeryüzüne yağmurun ilk yağdığı gün âşûra günüdür, diye de rivâyet olunmuştur.
Bu günde eve çeşitli ve bol erzak almak, muhtaçlara tasaddukta, komşu ve akrabaya ikramlarda bulunmak sene boyunca berekete vesile olur. Yine bu günde oruçlu bulunup gecesini de ihya etmenin büyük ecir ve rizây-ı ilâhîye sebeb olacağı ifâde buyurulmuştur.

Yahudilere benzememek için dokuzuncu ve onuncu günleri yahud onuncu ve onbirinci günleri beraber oruç tutulması gerektiği İbn-i Abbas'dan rivâyet edilmiştir.

Er-Ravzu'l-Fâık kitabında şu kıssa anlatılır:

Bir vakit Basra'da servet sahibi bir adam vardı. Her senenin âşûra gününde müslüman kardeşlerini evine toplar, sabaha kadar Kur'ân okuyarak okutarak geceyi ihya ederler, nerde fakîr ve yoksul, kimsesiz varsa buldurur, hepsine tasaddukda bulunur, dul ve yetimlere ikramda bulunur, elinden gelen hayrı fazlasıyla yapardı. Evinin bitişiğinde bir komşusu bulunuyordu ve komşusunun hem anası, hem de kızı senelerden beri yürüyemez vaziyette idiler. Kız, babasına sordu:

-Babacığım bu gün nedir? Komşumuz herkesi evine toplayıp bu geceyi Kur'ân ve zikirle ihya ediyor? Babası:

-Yavrucuğum, bu gün âşûra günüdür, Allah katında bu günün hürmeti büyüktür, ayrıca çok da faziletleri vardır, dedi.

Sonra uykuya vardılar. Fakat kız çocuğunun gözüne uyku girmiyordu.Sanki nefesi kesilmiş bir halde huşû' ve haşyet ile Kur'ân'ı ve zikrullah'ı dinliyordu. Kur'ân'ın hatim duâsını yapdıkları vakit, yüzünü semâya doğru çevirdi ve Allah'a niyâz ederek:

-Ey Mevlâm! Bu gecenin senin indindeki hürmeti hakkı için, senin rızânı kazanmak için bu gece Kur'ân'ını okumak için uyumamış kulların hürmeti için beni şu hâlimden kurtar, kalbimin kırıklığını sar! dedi. Daha sözünü bitirmemişdi, o anda afiyet bularak bütün ağrı ve sancılarından kurtularak kalkıp doğruldu. Sabahleyin bu hâli görünce şaşıp kalan babası:

-Kızım bu nasıl oldu? diye sordu. O da;

-Babacığım, bu gün ile Allah'a tevessül ettim. O da ânında bana sıhhatimi ihsan etti, dedi.


 


(1) Buhârî, Savm, 69.
(2) Tecrid-i Sarih Terc. 6/288.
(3) Bakara Sûresi, 185.
(4) Buharî, Savm, 69.

Salat- Şerife

Sallallahu hi Vessellem: "Kim bana bir salât getirirse, Allah ona bununla on salât getirir." buyurmuştur. (Müslim: 1/228)

Sallallahu Aleyhi Vessellem: "Kabrimi bayram yerine çevirmeyin. Bana salât getirin. Getirdiğiniz salât nerede olursanız olun bana ulaşır." (Ebu Davud: 2/218)


"Allahumme salli alâ seyyidina Muhammedin ve alâ âli seyyidina Muhammed "

Diğer Bir Salâvat;

"Allahumme salli âlâ seyyidina Muhammedi-ninnebiyyi ümmiyyi ve ala alihi ve sahbihi ve sellim."

"Allah'ım! Ümmi Peygamber Muhammed (sav)'e onun aline ve ashabına salât ve selam eyle."

Salat-ı Tüncina
"Allâhumme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli Seyyidina Muhammedin salâten tüncînâ bihâ min-cemî'il-ehvâli vel âfat. Ve takdî lenâ bihâ cemîal hâcât ve tutahhirunâ bihâ min-cemîi's-seyyiât ve terfe'unâ bihâ a'lâ'd-deracât ve tubelliğunâ bihâ aksâ'l-ğayât min cemiîl-hayrâti fî'l-hayâti ve ba'del-memât birahmetike Yâ erhame'r-rahimîn. Hasbunellahu ve ni'mel vekîl, ni'mel mevlâ ve ni'me'n-nasîr. Ğufraneke rabbenâ ve ileyke'l-masîr."

"Allahım! Efendimiz Muhammed'e (sav) ve onun ehli beytine salât at. Bu salâvat o derece değerli olsun ki: Onun hürmetine bizi bütün korku ve belalardan kurtarsın. Bizim ihtiyaçlarımızı o salâvat hürmetine yerine getirsin, bizin bütün günahlardan bu salâvat hürmetine temizlersin, o salâvat hürmetine bizi derecelerin en üstüne yüceltirsin, o salâvat hürmetine hayatta ve öldükten sonra düşünülebilecek bütün hayırlar konusunda gayelerin en sonuna kadar ulaştırsın. Ey merhametlilerin merhametlisi bize bunları merhametinle nasip et. Allah Tealâ bize kafidir ve ne iyi bir dost, ne iyi bir vekildir. Ey Rabbimiz, senin mağfiretini dileriz, dönüş yalnız sanadır."

Bu Salâvat-ı Şerifeye Devam Eden; Belalardan emin olur, Gelecek musibetlere perde olur, Arzuları kolay olur, Muradı hasıl olur, Rızkı bereketli olur.

Leyle-i Regâib


 

Leyle-i Regâib'den evvelki perşembe günü oruç tutulup akşam birkaç lokma iftar edip akşam namazını edâdan sonra iki rek'atta bir selâm vermek üzere oniki rek'at nafile namaz kılınacaktır. Her rek'atta Fâtiha'dan sonra üç kerre Kadir suresi, ve oniki kere "İhlâs" sûresi okunacaktır.

Veyahud bir kere "Kadir" sûresi ve üç kere "İhlâs" sûresi okunur. Namaz tamam oldukda yetmiş kere

okunacakdır. Sonra secde edilip secdede yetmiş kere:

Secdeden baş kaldırıp otururken yetmiş kere:

duâsı okunacak. Tekrar secde edip yine yetmiş kere:

duâsı okunacak. Ve sonra secdede iken dünyevî ve uhrevî ne hâceti varsa Hakk -celle ve âlâ- Hazretlerinden niyâz edilecektir. Sonra secdeden başını kaldırıp namaz ve duâsı tamam olmuş olur.

Üç Aylara Girildiğinde Okunan Dua

Receb, Şaban ve Ramazan'dan ibaret üç ayların ilkine girildiği günlerde Resûlullah Aleyhisselâm şöyle duâ ederdi:



"Allahümme bârik lenâ fî Recebe ve Şâ'ban ve belliğna Ramazan."

"Ey Rabbim, bize Receb ve Şaban ayını mübarek kıl ve bizi Ramazan'a da ulaştır."

Senenin Sonunda Okunacak Duâ


 


Bayram Geceleri


 

"Ramazan bayramı gecesini ve Kurban Bayramı gecesini ihyâ edenin kalbi, kalblerin öldüğü günde ölmez."


 


okunacaktır.



Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol